Selected

Original Text
Yasar Nuri Ozturk

Available Translations

90 Al-Balad ٱلْبَلَد

< Previous   20 Āyah   The City      Next >  

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

90:1 لَآ أُقْسِمُ بِهَـٰذَا ٱلْبَلَدِ
90:1 Yemin ederim bu kente ki, iş onların sandığı gibi değildir! - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

90:2 وَأَنتَ حِلٌّۢ بِهَـٰذَا ٱلْبَلَدِ
90:2 Sen bu kente mahremsin/bu kente gireceksin. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

90:3 وَوَالِدٍ وَمَا وَلَدَ
90:3 Ve doğurana ve doğurduğuna da yemin olsun ki, - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

90:4 لَقَدْ خَلَقْنَا ٱلْإِنسَـٰنَ فِى كَبَدٍ
90:4 Biz insanı gerçekten bir sıkıntı ve zorluk içinde yarattık. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

90:5 أَيَحْسَبُ أَن لَّن يَقْدِرَ عَلَيْهِ أَحَدٌ
90:5 O sanıyor mu ki, hiç kimse ona asla güç yetiremeyecektir! - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

90:6 يَقُولُ أَهْلَكْتُ مَالًا لُّبَدًا
90:6 "Yığınlarla mal telef ettim!" diyor. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

90:7 أَيَحْسَبُ أَن لَّمْ يَرَهُۥٓ أَحَدٌ
90:7 Hiç kimsenin kendisini görmediğini mi sanıyor? - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

90:8 أَلَمْ نَجْعَل لَّهُۥ عَيْنَيْنِ
90:8 Biz ona vermedik mi iki göz, - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

90:9 وَلِسَانًا وَشَفَتَيْنِ
90:9 Bir dil, iki dudak? - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

90:10 وَهَدَيْنَـٰهُ ٱلنَّجْدَيْنِ
90:10 Kılavuzladık onu iki tepeye. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

90:11 فَلَا ٱقْتَحَمَ ٱلْعَقَبَةَ
90:11 Akabeye, sarp yokuşa atılamadı o. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

90:12 وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا ٱلْعَقَبَةُ
90:12 Sarp yokuşun ne olduğunu sana bildiren nedir? - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

90:13 فَكُّ رَقَبَةٍ
90:13 Özgürlüğü zincirlenenin bağını çözmektir o. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

90:14 أَوْ إِطْعَـٰمٌ فِى يَوْمٍ ذِى مَسْغَبَةٍ
90:14 Yahut da açlık ve perişanlık gününde doyurmaktır o, - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

90:15 يَتِيمًا ذَا مَقْرَبَةٍ
90:15 Yakındaki bir yetimi, - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

90:16 أَوْ مِسْكِينًا ذَا مَتْرَبَةٍ
90:16 Yahut ezilmiş-boynu bükük bir yoksulu. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

90:17 ثُمَّ كَانَ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَتَوَاصَوْا۟ بِٱلصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا۟ بِٱلْمَرْحَمَةِ
90:17 Sonra da iman eden ve birbirlerine sabrı öneren, merhameti öneren kişilerden olmaktır o. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

90:18 أُو۟لَـٰٓئِكَ أَصْحَـٰبُ ٱلْمَيْمَنَةِ
90:18 İşte böyleleridir uğur ve bereket dostları. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

90:19 وَٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ بِـَٔايَـٰتِنَا هُمْ أَصْحَـٰبُ ٱلْمَشْـَٔمَةِ
90:19 Bizim ayetlerimizi tanımayanlara gelince bunlar; şomluk, uğursuzluk yâranıdır. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

90:20 عَلَيْهِمْ نَارٌ مُّؤْصَدَةٌۢ
90:20 Bunların üzerine, kilitlenecek bir ateş gelecektir. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)