Selected
Original Text
Elmalili Hamdi Yazir
Abdullah Yusuf Ali
Abdul Majid Daryabadi
Abul Ala Maududi
Ahmed Ali
Ahmed Raza Khan
A. J. Arberry
Ali Quli Qarai
Hasan al-Fatih Qaribullah and Ahmad Darwish
Mohammad Habib Shakir
Mohammed Marmaduke William Pickthall
Muhammad Sarwar
Muhammad Taqi-ud-Din al-Hilali and Muhammad Muhsin Khan
Safi-ur-Rahman al-Mubarakpuri
Saheeh International
Talal Itani
Transliteration
Wahiduddin Khan
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.
90:1
لَآ أُقْسِمُ بِهَـٰذَا ٱلْبَلَدِ
90:1
Andolsun bu beldeye - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
90:2
وَأَنتَ حِلٌّۢ بِهَـٰذَا ٱلْبَلَدِ
90:2
Ki sen bu beldede oturmaktasın. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
90:3
وَوَالِدٍ وَمَا وَلَدَ
90:3
Ve and olsun baba ve çocuğuna. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
90:4
لَقَدْ خَلَقْنَا ٱلْإِنسَـٰنَ فِى كَبَدٍ
90:4
Biz insanı gerçekten bir sıkıntı içinde yarattık. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
90:5
أَيَحْسَبُ أَن لَّن يَقْدِرَ عَلَيْهِ أَحَدٌ
90:5
İnsan, kendisine karşı kimse güç yetiremez mi sanıyor? - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
90:6
يَقُولُ أَهْلَكْتُ مَالًا لُّبَدًا
90:6
Ben, yığın yığın mal yok ettim diyor. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
90:7
أَيَحْسَبُ أَن لَّمْ يَرَهُۥٓ أَحَدٌ
90:7
Kendisini bir gören olmadı mı sanıyor? - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
90:8
أَلَمْ نَجْعَل لَّهُۥ عَيْنَيْنِ
90:8
Biz ona iki göz vermedik mi? - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
90:9
وَلِسَانًا وَشَفَتَيْنِ
90:9
Bir dil ve iki dudak? - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
90:10
وَهَدَيْنَـٰهُ ٱلنَّجْدَيْنِ
90:10
Ona iki yolu gösterdik. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
90:11
فَلَا ٱقْتَحَمَ ٱلْعَقَبَةَ
90:11
Fakat o, o sarp yokuşa göğüs veremedi. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
90:12
وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا ٱلْعَقَبَةُ
90:12
Bildin mi sen, o sarp yokuş nedir? - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
90:13
فَكُّ رَقَبَةٍ
90:13
Köle azat etmek, - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
90:14
أَوْ إِطْعَـٰمٌ فِى يَوْمٍ ذِى مَسْغَبَةٍ
90:14
Veya salgın bir kıtlık gününde yemek yedirmektir, - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
90:15
يَتِيمًا ذَا مَقْرَبَةٍ
90:15
Yakınlığı olan bir yetime, - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
90:16
أَوْ مِسْكِينًا ذَا مَتْرَبَةٍ
90:16
Veya hiçbir şeyi olmayan yoksula. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
90:17
ثُمَّ كَانَ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوا۟ وَتَوَاصَوْا۟ بِٱلصَّبْرِ وَتَوَاصَوْا۟ بِٱلْمَرْحَمَةِ
90:17
Sonra da iman edip de sabrı tavsiye eden ve merhamet tavsiye edenlerden olmaktır. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
90:18
أُو۟لَـٰٓئِكَ أَصْحَـٰبُ ٱلْمَيْمَنَةِ
90:18
İşte bunlar, amel defterleri sağlarından verilenlerdir. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
90:19
وَٱلَّذِينَ كَفَرُوا۟ بِـَٔايَـٰتِنَا هُمْ أَصْحَـٰبُ ٱلْمَشْـَٔمَةِ
90:19
Âyetlerimizi tanımayanlar ise, onlardır işte amel defterleri sollarından verilenler. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
90:20
عَلَيْهِمْ نَارٌ مُّؤْصَدَةٌۢ
90:20
Onların üzerlerine bir ateş bastırılıp kapıları kapanacaktır. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)