Selected
Original Text
Suleyman Ates
Abdullah Yusuf Ali
Abdul Majid Daryabadi
Abul Ala Maududi
Ahmed Ali
Ahmed Raza Khan
A. J. Arberry
Ali Quli Qarai
Hasan al-Fatih Qaribullah and Ahmad Darwish
Mohammad Habib Shakir
Mohammed Marmaduke William Pickthall
Muhammad Sarwar
Muhammad Taqi-ud-Din al-Hilali and Muhammad Muhsin Khan
Safi-ur-Rahman al-Mubarakpuri
Saheeh International
Talal Itani
Transliteration
Wahiduddin Khan
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.
75:1
لَآ أُقْسِمُ بِيَوْمِ ٱلْقِيَـٰمَةِ
75:1
Yoo, kıyamet gününe and içerim, - Suleyman Ates (Turkish)
75:2
وَلَآ أُقْسِمُ بِٱلنَّفْسِ ٱللَّوَّامَةِ
75:2
Yoo, daima, kendini kınayan nefse and içerim. - Suleyman Ates (Turkish)
75:3
أَيَحْسَبُ ٱلْإِنسَـٰنُ أَلَّن نَّجْمَعَ عِظَامَهُۥ
75:3
İnsan kendisinin kemiklerini bir araya toplamayacağımızı mı sanıyor? - Suleyman Ates (Turkish)
75:4
بَلَىٰ قَـٰدِرِينَ عَلَىٰٓ أَن نُّسَوِّىَ بَنَانَهُۥ
75:4
Evet, toplarız, onun parmak uçlarnı düzenlemeğe gücümüz yeter. - Suleyman Ates (Turkish)
75:5
بَلْ يُرِيدُ ٱلْإِنسَـٰنُ لِيَفْجُرَ أَمَامَهُۥ
75:5
Fakat insan, devamlı suç işleyerek ilerisini berbadetmek ister. - Suleyman Ates (Turkish)
75:6
يَسْـَٔلُ أَيَّانَ يَوْمُ ٱلْقِيَـٰمَةِ
75:6
Kıyamet günü nerede? diye sorup durur. - Suleyman Ates (Turkish)
75:7
فَإِذَا بَرِقَ ٱلْبَصَرُ
75:7
Ama göz (güneş gibi ortaya çıkan gerçeğin karşısında) kamaştığı, - Suleyman Ates (Turkish)
75:8
وَخَسَفَ ٱلْقَمَرُ
75:8
Ay tutulduğu, - Suleyman Ates (Turkish)
75:9
وَجُمِعَ ٱلشَّمْسُ وَٱلْقَمَرُ
75:9
Güneş ve Ay bir araya toplandığı zaman! - Suleyman Ates (Turkish)
75:10
يَقُولُ ٱلْإِنسَـٰنُ يَوْمَئِذٍ أَيْنَ ٱلْمَفَرُّ
75:10
(Evet) O gün insan: "Kaçacak yer neresi?" der. - Suleyman Ates (Turkish)
75:11
كَلَّا لَا وَزَرَ
75:11
Hayır, sığınacak yer yoktur. - Suleyman Ates (Turkish)
75:12
إِلَىٰ رَبِّكَ يَوْمَئِذٍ ٱلْمُسْتَقَرُّ
75:12
O gün varıp durulacak yer, ancak Rabbinin huzurudur (ey insan). - Suleyman Ates (Turkish)
75:13
يُنَبَّؤُا۟ ٱلْإِنسَـٰنُ يَوْمَئِذٍۭ بِمَا قَدَّمَ وَأَخَّرَ
75:13
(O zaman) İnsanın yapıp öne sürdüğü, (yapmayıp) geri bıraktığı herşey kendisine haber verilir. - Suleyman Ates (Turkish)
75:14
بَلِ ٱلْإِنسَـٰنُ عَلَىٰ نَفْسِهِۦ بَصِيرَةٌ
75:14
Doğrusu insan kendi nefsini görür, - Suleyman Ates (Turkish)
75:15
وَلَوْ أَلْقَىٰ مَعَاذِيرَهُۥ
75:15
Birtakım özürler ortaya atsa da. - Suleyman Ates (Turkish)
75:16
لَا تُحَرِّكْ بِهِۦ لِسَانَكَ لِتَعْجَلَ بِهِۦٓ
75:16
(Ey Muhammed,) Onu hemen okumak için diline depretme. - Suleyman Ates (Turkish)
75:17
إِنَّ عَلَيْنَا جَمْعَهُۥ وَقُرْءَانَهُۥ
75:17
Onu (senin kalbinde) toplamak ve (sana) okumak bize düşer. - Suleyman Ates (Turkish)
75:18
فَإِذَا قَرَأْنَـٰهُ فَٱتَّبِعْ قُرْءَانَهُۥ
75:18
O halde sana Kur'an'ı okuduğumuz zaman onun okunuşunu izle. - Suleyman Ates (Turkish)
75:19
ثُمَّ إِنَّ عَلَيْنَا بَيَانَهُۥ
75:19
Sonra onu açıklamak da bize düşer. - Suleyman Ates (Turkish)
75:20
كَلَّا بَلْ تُحِبُّونَ ٱلْعَاجِلَةَ
75:20
Hayır, siz çabuk(geçen şu dünyay)ı seviyorsunuz da, - Suleyman Ates (Turkish)
75:21
وَتَذَرُونَ ٱلْـَٔاخِرَةَ
75:21
Ahireti bırakıyorsunuz. - Suleyman Ates (Turkish)
75:22
وُجُوهٌ يَوْمَئِذٍ نَّاضِرَةٌ
75:22
Yüzler var ki o gün ışıl ışıl parlar, - Suleyman Ates (Turkish)
75:23
إِلَىٰ رَبِّهَا نَاظِرَةٌ
75:23
Rabbine bakar. - Suleyman Ates (Turkish)
75:24
وَوُجُوهٌ يَوْمَئِذٍۭ بَاسِرَةٌ
75:24
Yüzler de var ki o gün asıktır. - Suleyman Ates (Turkish)
75:25
تَظُنُّ أَن يُفْعَلَ بِهَا فَاقِرَةٌ
75:25
Kendisine bel kemiklerini kıran(bela)nın yapılacağını anlar. - Suleyman Ates (Turkish)
75:26
كَلَّآ إِذَا بَلَغَتِ ٱلتَّرَاقِىَ
75:26
Hayır, ne zaman ki can, köprücük kemiklerine dayanır, - Suleyman Ates (Turkish)
75:27
وَقِيلَ مَنْ ۜ رَاقٍ
75:27
Ve (başında bulunanlar tarafından): "Kim afsun yapar acaba? denir, - Suleyman Ates (Turkish)
75:28
وَظَنَّ أَنَّهُ ٱلْفِرَاقُ
75:28
Ve kendisi artık bunun, ayrılık zamanı olduğunu anlar, - Suleyman Ates (Turkish)
75:29
وَٱلْتَفَّتِ ٱلسَّاقُ بِٱلسَّاقِ
75:29
Ve bacak bacağa dolaşır. - Suleyman Ates (Turkish)
75:30
إِلَىٰ رَبِّكَ يَوْمَئِذٍ ٱلْمَسَاقُ
75:30
İşte o gün, sevk Rabbinedir (can, Allah'ın huzuruna sevk edilir). - Suleyman Ates (Turkish)
75:31
فَلَا صَدَّقَ وَلَا صَلَّىٰ
75:31
Ne sadaka verdi, ne de namaz kıldı. - Suleyman Ates (Turkish)
75:32
وَلَـٰكِن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰ
75:32
Fakat yalanladı, döndü. - Suleyman Ates (Turkish)
75:33
ثُمَّ ذَهَبَ إِلَىٰٓ أَهْلِهِۦ يَتَمَطَّىٰٓ
75:33
Sonra çalım satarak ailesine gitti. - Suleyman Ates (Turkish)
75:34
أَوْلَىٰ لَكَ فَأَوْلَىٰ
75:34
Yazık sana yazık! - Suleyman Ates (Turkish)
75:35
ثُمَّ أَوْلَىٰ لَكَ فَأَوْلَىٰٓ
75:35
Yine yazık sana yazık! - Suleyman Ates (Turkish)
75:36
أَيَحْسَبُ ٱلْإِنسَـٰنُ أَن يُتْرَكَ سُدًى
75:36
İnsan, başı boş bırakılacağını mı sanır? - Suleyman Ates (Turkish)
75:37
أَلَمْ يَكُ نُطْفَةً مِّن مَّنِىٍّ يُمْنَىٰ
75:37
Kendisi dökülen meniden bir nutfe (sperm) değil miydi? - Suleyman Ates (Turkish)
75:38
ثُمَّ كَانَ عَلَقَةً فَخَلَقَ فَسَوَّىٰ
75:38
Sonra alaka (rahme asılan embriyo) oldu da (Rabbi onu) yarattı, düzenledi. - Suleyman Ates (Turkish)
75:39
فَجَعَلَ مِنْهُ ٱلزَّوْجَيْنِ ٱلذَّكَرَ وَٱلْأُنثَىٰٓ
75:39
O(meni)den iki çifti: Erkeği ve dişiyi var etti. - Suleyman Ates (Turkish)
75:40
أَلَيْسَ ذَٰلِكَ بِقَـٰدِرٍ عَلَىٰٓ أَن يُحْـِۧىَ ٱلْمَوْتَىٰ
75:40
Şimdi bun(ları yapan Allah)ın ölüleri diriltmeğe gücü yetmez mi? - Suleyman Ates (Turkish)