Selected

Original Text
Elmalili Hamdi Yazir

Available Translations

44 Ad-Dukhān ٱلدُّخَان

< Previous   59 Āyah   The Smoke      Next >  

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

44:1 حمٓ
44:1 Hâ, mîm. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:2 وَٱلْكِتَـٰبِ ٱلْمُبِينِ
44:2 O apaçık Kitab'a andolsun ki biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunla insanları uyarmaktayız. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:3 إِنَّآ أَنزَلْنَـٰهُ فِى لَيْلَةٍ مُّبَـٰرَكَةٍ ۚ إِنَّا كُنَّا مُنذِرِينَ
44:3 O apaçık Kitab'a andolsun ki biz onu gerçekten mübarek bir gecede indirdik. Çünkü biz onunla insanları uyarmaktayız. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:4 فِيهَا يُفْرَقُ كُلُّ أَمْرٍ حَكِيمٍ
44:4 O gecede her hikmetli iş tarafımızdan bir emirle ayrılır. Gerçekten biz Rabbin tarafından bir rahmet olarak peygamberler göndeririz. Şüphesiz ki O, herşeyi işitir ve bilir. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:5 أَمْرًا مِّنْ عِندِنَآ ۚ إِنَّا كُنَّا مُرْسِلِينَ
44:5 O gecede her hikmetli iş tarafımızdan bir emirle ayrılır. Gerçekten biz Rabbin tarafından bir rahmet olarak peygamberler göndeririz. Şüphesiz ki O, herşeyi işitir ve bilir. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:6 رَحْمَةً مِّن رَّبِّكَ ۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلْعَلِيمُ
44:6 O gecede her hikmetli iş tarafımızdan bir emirle ayrılır. Gerçekten biz Rabbin tarafından bir rahmet olarak peygamberler göndeririz. Şüphesiz ki O, herşeyi işitir ve bilir. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:7 رَبِّ ٱلسَّمَـٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَآ ۖ إِن كُنتُم مُّوقِنِينَ
44:7 Siz eğer kesin olarak inanıyorsanız, iyi bilin ki Allah göklerin, yerin ve ikisi arasındakilerin Rabbidir. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:8 لَآ إِلَـٰهَ إِلَّا هُوَ يُحْىِۦ وَيُمِيتُ ۖ رَبُّكُمْ وَرَبُّ ءَابَآئِكُمُ ٱلْأَوَّلِينَ
44:8 Ondan başka hiçbir ilâh yoktur. O hem yaşatır, hem öldürür. O sizin de Rabbiniz, sizden önceki babalarınızın da Rabbidir. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:9 بَلْ هُمْ فِى شَكٍّ يَلْعَبُونَ
44:9 Fakat kâfirler bir şüphe içinde oynayıp eğleniyorlar. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:10 فَٱرْتَقِبْ يَوْمَ تَأْتِى ٱلسَّمَآءُ بِدُخَانٍ مُّبِينٍ
44:10 Ey Muhammed! Şimdi sen göğün, insanları bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetle. Bu acı bir azabdır. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:11 يَغْشَى ٱلنَّاسَ ۖ هَـٰذَا عَذَابٌ أَلِيمٌ
44:11 Ey Muhammed! Şimdi sen göğün, insanları bürüyecek açık bir duman getireceği günü gözetle. Bu acı bir azabdır. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:12 رَّبَّنَا ٱكْشِفْ عَنَّا ٱلْعَذَابَ إِنَّا مُؤْمِنُونَ
44:12 O gün insanlar: "Ey Rabbimiz! Bizden azabı kaldır. Artık biz inanıyoruz" derler. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:13 أَنَّىٰ لَهُمُ ٱلذِّكْرَىٰ وَقَدْ جَآءَهُمْ رَسُولٌ مُّبِينٌ
44:13 Onlar için bunu düşünüp öğüt almak nerede? Oysa kendilerine gerçeği açıklayan bir de peygamber gelmişti. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:14 ثُمَّ تَوَلَّوْا۟ عَنْهُ وَقَالُوا۟ مُعَلَّمٌ مَّجْنُونٌ
44:14 Sonra onlar, o peygamberden yüz çevirdiler ve: "Bu öğretilmiş bir delidir." dediler. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:15 إِنَّا كَاشِفُوا۟ ٱلْعَذَابِ قَلِيلًا ۚ إِنَّكُمْ عَآئِدُونَ
44:15 Biz o azabı sizden birazcık kaldırırız. Ama siz mutlaka eski halinize dönersiniz. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:16 يَوْمَ نَبْطِشُ ٱلْبَطْشَةَ ٱلْكُبْرَىٰٓ إِنَّا مُنتَقِمُونَ
44:16 Biz o büyük şiddetle çarptığımız gün mutlaka intikamımızı alırız. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:17 ۞ وَلَقَدْ فَتَنَّا قَبْلَهُمْ قَوْمَ فِرْعَوْنَ وَجَآءَهُمْ رَسُولٌ كَرِيمٌ
44:17 Andolsun ki, biz onlardan önce Firavun kavmini de denemiştik. Onlara çok kıymetli bir peygamber gelmişti. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:18 أَنْ أَدُّوٓا۟ إِلَىَّ عِبَادَ ٱللَّهِ ۖ إِنِّى لَكُمْ رَسُولٌ أَمِينٌ
44:18 O peygamber onlara şöyle demişti: "Esaretiniz altındaki Allah'ın kullarını bana teslim edin. Çünkü ben size gönderilmiş güvenilir bir peygamberim. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:19 وَأَن لَّا تَعْلُوا۟ عَلَى ٱللَّهِ ۖ إِنِّىٓ ءَاتِيكُم بِسُلْطَـٰنٍ مُّبِينٍ
44:19 Allah'a karşı üstünlük taslamayın. Şüphesiz ki ben size apaçık bir delil getiriyorum. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:20 وَإِنِّى عُذْتُ بِرَبِّى وَرَبِّكُمْ أَن تَرْجُمُونِ
44:20 Gerçekten ben, beni taşlamanızdan dolayı benim de Rabbim, sizin de Rabbiniz olan Allah'a sığındım. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:21 وَإِن لَّمْ تُؤْمِنُوا۟ لِى فَٱعْتَزِلُونِ
44:21 Eğer siz bana iman etmezseniz hemen yanımdan uzaklaşın." - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:22 فَدَعَا رَبَّهُۥٓ أَنَّ هَـٰٓؤُلَآءِ قَوْمٌ مُّجْرِمُونَ
44:22 Musa: "Şüphesiz ki bunlar suçlu bir kavimdir." diyerek yardım etmesi için Rabbine yalvardı. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:23 فَأَسْرِ بِعِبَادِى لَيْلًا إِنَّكُم مُّتَّبَعُونَ
44:23 Allah buyurdu ki: "Kullarımı geceleyin yürüt. Çünkü siz takib edileceksiniz. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:24 وَٱتْرُكِ ٱلْبَحْرَ رَهْوًا ۖ إِنَّهُمْ جُندٌ مُّغْرَقُونَ
44:24 Karşıya geçince denizi olduğu gibi açık bırak. Çünkü onlar suda boğulacak bir ordudur." - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:25 كَمْ تَرَكُوا۟ مِن جَنَّـٰتٍ وَعُيُونٍ
44:25 Onlar neler bırakmışlardı, ne bahçeler, ne pınarlar! - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:26 وَزُرُوعٍ وَمَقَامٍ كَرِيمٍ
44:26 Ne ekinler, ne güzel kaynaklar, - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:27 وَنَعْمَةٍ كَانُوا۟ فِيهَا فَـٰكِهِينَ
44:27 Ve içinde eğlenip durdukları nice nimetler ve refah! - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:28 كَذَٰلِكَ ۖ وَأَوْرَثْنَـٰهَا قَوْمًا ءَاخَرِينَ
44:28 İşte böylece biz onları başka bir kavme miras bıraktık. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:29 فَمَا بَكَتْ عَلَيْهِمُ ٱلسَّمَآءُ وَٱلْأَرْضُ وَمَا كَانُوا۟ مُنظَرِينَ
44:29 Gök ve yer onların üzerine ağlamadı. Onlara mühlet de verilmedi. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:30 وَلَقَدْ نَجَّيْنَا بَنِىٓ إِسْرَٰٓءِيلَ مِنَ ٱلْعَذَابِ ٱلْمُهِينِ
44:30 Andolsun ki biz İsrailoğullarını o aşağılayıcı azabdan kurtardık. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:31 مِن فِرْعَوْنَ ۚ إِنَّهُۥ كَانَ عَالِيًا مِّنَ ٱلْمُسْرِفِينَ
44:31 Firavun'dan da kurtardık çünkü o üstünlük taslayıp haddi aşan bir zorbaydı. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:32 وَلَقَدِ ٱخْتَرْنَـٰهُمْ عَلَىٰ عِلْمٍ عَلَى ٱلْعَـٰلَمِينَ
44:32 Andolsun ki biz onları bilerek o zamanki alemlere üstün kıldık. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:33 وَءَاتَيْنَـٰهُم مِّنَ ٱلْـَٔايَـٰتِ مَا فِيهِ بَلَـٰٓؤٌا۟ مُّبِينٌ
44:33 Biz onlara içinde apaçık bir imtihan bulunan mucizeler verdik. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:34 إِنَّ هَـٰٓؤُلَآءِ لَيَقُولُونَ
44:34 Gerçekten şu kâfirler diyorlar ki: - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:35 إِنْ هِىَ إِلَّا مَوْتَتُنَا ٱلْأُولَىٰ وَمَا نَحْنُ بِمُنشَرِينَ
44:35 "Bizim ilk ölümümüzden başka bir şey yoktur. Biz tekrar diriltilecek değiliz. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:36 فَأْتُوا۟ بِـَٔابَآئِنَآ إِن كُنتُمْ صَـٰدِقِينَ
44:36 Eğer siz doğru söyleyen kimselerseniz babalarınızı bize getirin." - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:37 أَهُمْ خَيْرٌ أَمْ قَوْمُ تُبَّعٍ وَٱلَّذِينَ مِن قَبْلِهِمْ ۚ أَهْلَكْنَـٰهُمْ ۖ إِنَّهُمْ كَانُوا۟ مُجْرِمِينَ
44:37 Onlar mı daha hayırlıdır, yoksa Tükba kavmi ile onlardan öncekiler mi? Biz onların hepsini de helak ettik. Çünkü onlar suçluydular. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:38 وَمَا خَلَقْنَا ٱلسَّمَـٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضَ وَمَا بَيْنَهُمَا لَـٰعِبِينَ
44:38 Biz gökleri, yeri ve ikisi arasındakileri bir oyun ve eğlence olsun diye yaratmadık. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:39 مَا خَلَقْنَـٰهُمَآ إِلَّا بِٱلْحَقِّ وَلَـٰكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ
44:39 Biz onları hak ve hikmetle yarattık. Fakat onların çoğu bunu bilmezler. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:40 إِنَّ يَوْمَ ٱلْفَصْلِ مِيقَـٰتُهُمْ أَجْمَعِينَ
44:40 Şüphesiz ki hakkı batıldan ayırd etme günü onların hepsinin bir araya toplanacağı gündür. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:41 يَوْمَ لَا يُغْنِى مَوْلًى عَن مَّوْلًى شَيْـًٔا وَلَا هُمْ يُنصَرُونَ
44:41 O gün dostun dosta hiçbir faydası olmaz. Onlara yardım da edilmez. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:42 إِلَّا مَن رَّحِمَ ٱللَّهُ ۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلْعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ
44:42 Ancak Allah'ın merhamet ettiği kimseler böyle değildir. Şüphesiz ki Allah çok güçlüdür, çok merhamet edicidir. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:43 إِنَّ شَجَرَتَ ٱلزَّقُّومِ
44:43 Gerçekten zakkum ağacı, - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:44 طَعَامُ ٱلْأَثِيمِ
44:44 Günahkârların yemeğidir. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:45 كَٱلْمُهْلِ يَغْلِى فِى ٱلْبُطُونِ
44:45 O pota gibi karınlarda kaynar. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:46 كَغَلْىِ ٱلْحَمِيمِ
44:46 O, kızgın bir sıvının kaynaması gibidir. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:47 خُذُوهُ فَٱعْتِلُوهُ إِلَىٰ سَوَآءِ ٱلْجَحِيمِ
44:47 Allah meleklere şöyle emreder. "Şunu tutun da Cehennem'in ortasına sürükleyin." - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:48 ثُمَّ صُبُّوا۟ فَوْقَ رَأْسِهِۦ مِنْ عَذَابِ ٱلْحَمِيمِ
44:48 "Sonra onun başının üstüne kaynar su azabından dökün." - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:49 ذُقْ إِنَّكَ أَنتَ ٱلْعَزِيزُ ٱلْكَرِيمُ
44:49 Ona şöyle denir! "Tat bakalım azabı! hani sen kendine göre çok güçlü ve çok üstündün. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:50 إِنَّ هَـٰذَا مَا كُنتُم بِهِۦ تَمْتَرُونَ
44:50 İşte sizin inkâr edip durduğunuz şey budur." - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:51 إِنَّ ٱلْمُتَّقِينَ فِى مَقَامٍ أَمِينٍ
44:51 Şüphesiz ki kötülükten sakınanlar güvenli bir makamdadırlar. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:52 فِى جَنَّـٰتٍ وَعُيُونٍ
44:52 Bahçelerde ve pınar başlarındadırlar. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:53 يَلْبَسُونَ مِن سُندُسٍ وَإِسْتَبْرَقٍ مُّتَقَـٰبِلِينَ
44:53 Onlar ince ipekten ve parlak atlastan elbiseler giyerek karşılıklı olarak otururlar. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:54 كَذَٰلِكَ وَزَوَّجْنَـٰهُم بِحُورٍ عِينٍ
44:54 İşte böyle, biz onları ayrıca iri siyah gözlü hurilerle evlendiririz. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:55 يَدْعُونَ فِيهَا بِكُلِّ فَـٰكِهَةٍ ءَامِنِينَ
44:55 Onlar orada güven içinde her çeşit meyveyi isteyebilirler. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:56 لَا يَذُوقُونَ فِيهَا ٱلْمَوْتَ إِلَّا ٱلْمَوْتَةَ ٱلْأُولَىٰ ۖ وَوَقَىٰهُمْ عَذَابَ ٱلْجَحِيمِ
44:56 Onlar orada ilk ölümden başka bir ölüm tatmazlar. Allah onları cehennem azabından korumuştur. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:57 فَضْلًا مِّن رَّبِّكَ ۚ ذَٰلِكَ هُوَ ٱلْفَوْزُ ٱلْعَظِيمُ
44:57 (Bunların hepsi) Rabbinden bir lütuf olarak (verilmiştir.) İşte büyük kurtuluş budur. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:58 فَإِنَّمَا يَسَّرْنَـٰهُ بِلِسَانِكَ لَعَلَّهُمْ يَتَذَكَّرُونَ
44:58 Biz Kur'ân'ı senin dilinle indirip kolaylaştırdık. Umulur ki onlar öğüt alırlar. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)

44:59 فَٱرْتَقِبْ إِنَّهُم مُّرْتَقِبُونَ
44:59 Artık sen onların başlarına gelecekleri bekle: Çünkü onlar da bekleyip durmaktadırlar. - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)