Selected
Original Text
Abdulbaki Golpinarli
Abdullah Yusuf Ali
Abdul Majid Daryabadi
Abul Ala Maududi
Ahmed Ali
Ahmed Raza Khan
A. J. Arberry
Ali Quli Qarai
Hasan al-Fatih Qaribullah and Ahmad Darwish
Mohammad Habib Shakir
Mohammed Marmaduke William Pickthall
Muhammad Sarwar
Muhammad Taqi-ud-Din al-Hilali and Muhammad Muhsin Khan
Safi-ur-Rahman al-Mubarakpuri
Saheeh International
Talal Itani
Transliteration
Wahiduddin Khan
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.
79:1
وَٱلنَّـٰزِعَـٰتِ غَرْقًا
79:1
Andolsun şiddetle çekip alanlara. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:2
وَٱلنَّـٰشِطَـٰتِ نَشْطًا
79:2
Ve neşeli neşeli yürüyenlere. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:3
وَٱلسَّـٰبِحَـٰتِ سَبْحًا
79:3
Ve yüze yüze gidenlere. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:4
فَٱلسَّـٰبِقَـٰتِ سَبْقًا
79:4
Ve herkesi geçenlere. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:5
فَٱلْمُدَبِّرَٰتِ أَمْرًا
79:5
Ve işi tedbirle yapanlara. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:6
يَوْمَ تَرْجُفُ ٱلرَّاجِفَةُ
79:6
O gün, bir sarsıntıdır, sarsar. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:7
تَتْبَعُهَا ٱلرَّادِفَةُ
79:7
Ardından bir sarsıntı daha gelir çatar. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:8
قُلُوبٌ يَوْمَئِذٍ وَاجِفَةٌ
79:8
Yürekler, belinleyip korkar. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:9
أَبْصَـٰرُهَا خَـٰشِعَةٌ
79:9
Gözleri yere dikilir. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:10
يَقُولُونَ أَءِنَّا لَمَرْدُودُونَ فِى ٱلْحَافِرَةِ
79:10
Onlar derler ki: Çukura atıldıktan sonra mı dirileceğiz de çıkacağız? - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:11
أَءِذَا كُنَّا عِظَـٰمًا نَّخِرَةً
79:11
Ufalanmış bir kemik yığını haline geldikten sonra mı olacak bu iş? - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:12
قَالُوا۟ تِلْكَ إِذًا كَرَّةٌ خَاسِرَةٌ
79:12
Öyleyse derler, bu, pek ziyanlı bir dönüş. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:13
فَإِنَّمَا هِىَ زَجْرَةٌ وَٰحِدَةٌ
79:13
Halbuki o, bir tek haykırış. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:14
فَإِذَا هُم بِٱلسَّاهِرَةِ
79:14
Derken onlar dümdüz bir yerde toplanırlar. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:15
هَلْ أَتَىٰكَ حَدِيثُ مُوسَىٰٓ
79:15
Gelmedi mi Musa'ya ait söz sana? - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:16
إِذْ نَادَىٰهُ رَبُّهُۥ بِٱلْوَادِ ٱلْمُقَدَّسِ طُوًى
79:16
Hani Rabbi, kutlu Tuva vadisinde nida etmişti ona. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:17
ٱذْهَبْ إِلَىٰ فِرْعَوْنَ إِنَّهُۥ طَغَىٰ
79:17
Git Firavun'a, şüphe yok ki o, azdı. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:18
فَقُلْ هَل لَّكَ إِلَىٰٓ أَن تَزَكَّىٰ
79:18
De ki: İster misin temizlenmeyi. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:19
وَأَهْدِيَكَ إِلَىٰ رَبِّكَ فَتَخْشَىٰ
79:19
Ve sana Rabbinin yolunu göstereyim de korkasın, saygı duyasın? - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:20
فَأَرَىٰهُ ٱلْـَٔايَةَ ٱلْكُبْرَىٰ
79:20
Derken ona en büyük delili göstermişti. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:21
فَكَذَّبَ وَعَصَىٰ
79:21
Oysa yalanlamıştı, karşı gelmişti. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:22
ثُمَّ أَدْبَرَ يَسْعَىٰ
79:22
Sonra da geri dönmüştü de koşup gitmişti. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:23
فَحَشَرَ فَنَادَىٰ
79:23
Derken halkı toplamıştı da bağırmıştı. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:24
فَقَالَ أَنَا۠ رَبُّكُمُ ٱلْأَعْلَىٰ
79:24
Ben, sizin en yüce Rabbinizim demişti. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:25
فَأَخَذَهُ ٱللَّهُ نَكَالَ ٱلْـَٔاخِرَةِ وَٱلْأُولَىٰٓ
79:25
Derken Allah onu, dünyada da, ahirette de azaplandırarak helak etmişti. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:26
إِنَّ فِى ذَٰلِكَ لَعِبْرَةً لِّمَن يَخْشَىٰٓ
79:26
Şüphe yok ki bunda bir ibret var korkanlara. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:27
ءَأَنتُمْ أَشَدُّ خَلْقًا أَمِ ٱلسَّمَآءُ ۚ بَنَىٰهَا
79:27
Sizi yaratmak mı daha güç sizce, yoksa göğü yaratmak mı? Onu kurdu. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:28
رَفَعَ سَمْكَهَا فَسَوَّىٰهَا
79:28
Tavanını yücelti, düzüp koştu. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:29
وَأَغْطَشَ لَيْلَهَا وَأَخْرَجَ ضُحَىٰهَا
79:29
Ve gecesini kararttı, kuşluk çağını meydana çıkarttı. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:30
وَٱلْأَرْضَ بَعْدَ ذَٰلِكَ دَحَىٰهَآ
79:30
Ve yeryüzünü de bundan sonra yaydı, döşedi. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:31
أَخْرَجَ مِنْهَا مَآءَهَا وَمَرْعَىٰهَا
79:31
Oradan suyunu, otlağını çıkarıp meydana getirdi. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:32
وَٱلْجِبَالَ أَرْسَىٰهَا
79:32
Ve dağlarını oturttu. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:33
مَتَـٰعًا لَّكُمْ وَلِأَنْعَـٰمِكُمْ
79:33
Sizin ve hayvanlarınızın faydası için. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:34
فَإِذَا جَآءَتِ ٱلطَّآمَّةُ ٱلْكُبْرَىٰ
79:34
Derken o pek büyük felaket gelip çatınca. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:35
يَوْمَ يَتَذَكَّرُ ٱلْإِنسَـٰنُ مَا سَعَىٰ
79:35
İnsan, o gün anlar, hatırlar neye çalıştığını. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:36
وَبُرِّزَتِ ٱلْجَحِيمُ لِمَن يَرَىٰ
79:36
Ve cehennem, belirtilir görene. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:37
فَأَمَّا مَن طَغَىٰ
79:37
Artık kim azmışsa. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:38
وَءَاثَرَ ٱلْحَيَوٰةَ ٱلدُّنْيَا
79:38
Dünya yaşayışını üstün tutmuşsa, - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:39
فَإِنَّ ٱلْجَحِيمَ هِىَ ٱلْمَأْوَىٰ
79:39
Artık cehennemdir onun yeriyurdu. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:40
وَأَمَّا مَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِۦ وَنَهَى ٱلنَّفْسَ عَنِ ٱلْهَوَىٰ
79:40
Ve ama kim, Rabbinin durağından korkup da nefsi, dileğinden çekmişse. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:41
فَإِنَّ ٱلْجَنَّةَ هِىَ ٱلْمَأْوَىٰ
79:41
Şüphe yok ki cennettir onun yeriyurdu. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:42
يَسْـَٔلُونَكَ عَنِ ٱلسَّاعَةِ أَيَّانَ مُرْسَىٰهَا
79:42
Senden sorarlar kıyameti, ne vakit kopacak? - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:43
فِيمَ أَنتَ مِن ذِكْرَىٰهَآ
79:43
Sen, onu ne bilirsin ki ne anlatacaksın? - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:44
إِلَىٰ رَبِّكَ مُنتَهَىٰهَآ
79:44
Onun sonu, Rabbine aittir, o bilir. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:45
إِنَّمَآ أَنتَ مُنذِرُ مَن يَخْشَىٰهَا
79:45
Sen ancak, korkanı korkutansın. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
79:46
كَأَنَّهُمْ يَوْمَ يَرَوْنَهَا لَمْ يَلْبَثُوٓا۟ إِلَّا عَشِيَّةً أَوْ ضُحَىٰهَا
79:46
Onu gördükleri gün, bir akşamcık yaşamışa dönerler, yahut da günün kuşluk çağı. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)