Selected

Original Text
Yasar Nuri Ozturk

Available Translations

78 An-Naba' ٱلنَّبَأ

< Previous   40 Āyah   The Tidings      Next >  

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

78:1 عَمَّ يَتَسَآءَلُونَ
78:1 Hangi şeyden sorup duruyorlar birbirlerine? - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:2 عَنِ ٱلنَّبَإِ ٱلْعَظِيمِ
78:2 O büyük haberden mi? - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:3 ٱلَّذِى هُمْ فِيهِ مُخْتَلِفُونَ
78:3 Ki onda tartışma içindedirler. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:4 كَلَّا سَيَعْلَمُونَ
78:4 Hayır, sandıkları gibi değil! Yakında bilecekler. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:5 ثُمَّ كَلَّا سَيَعْلَمُونَ
78:5 Hayır, hayır! Düşündükleri gibi değil, yakında bilecekler. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:6 أَلَمْ نَجْعَلِ ٱلْأَرْضَ مِهَـٰدًا
78:6 Biz bu yeryüzünü bir beşik yapmadık mı? - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:7 وَٱلْجِبَالَ أَوْتَادًا
78:7 Dağları birer kazık yapmadık mı? - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:8 وَخَلَقْنَـٰكُمْ أَزْوَٰجًا
78:8 Sizleri çiftler olarak yarattık. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:9 وَجَعَلْنَا نَوْمَكُمْ سُبَاتًا
78:9 Sizin uykunuzu bir dinlenme/bir rahatlama/bir tür ölüm yaptık. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:10 وَجَعَلْنَا ٱلَّيْلَ لِبَاسًا
78:10 Geceyi bir giysi yaptık. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:11 وَجَعَلْنَا ٱلنَّهَارَ مَعَاشًا
78:11 Gündüzü, geçim için çalışma zamanı yaptık. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:12 وَبَنَيْنَا فَوْقَكُمْ سَبْعًا شِدَادًا
78:12 Üstünüzde yedi sağlam/aşınmaz kurduk. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:13 وَجَعَلْنَا سِرَاجًا وَهَّاجًا
78:13 Bir de parıl parıl parlayan kandil yerleştirdik. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:14 وَأَنزَلْنَا مِنَ ٱلْمُعْصِرَٰتِ مَآءً ثَجَّاجًا
78:14 Sıkarak su çıkaranlardan şarıl şarıl bir su indirdik, - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:15 لِّنُخْرِجَ بِهِۦ حَبًّا وَنَبَاتًا
78:15 Ki çıkaralım onlardan dâneler ve otlar; - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:16 وَجَنَّـٰتٍ أَلْفَافًا
78:16 Ve içiçe girmiş bağlar-bahçeler. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:17 إِنَّ يَوْمَ ٱلْفَصْلِ كَانَ مِيقَـٰتًا
78:17 Hiç kuşkusuz, o ayırma ve hüküm günü kesin olarak belirlenmiştir. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:18 يَوْمَ يُنفَخُ فِى ٱلصُّورِ فَتَأْتُونَ أَفْوَاجًا
78:18 Sûra üfürüldüğü gün, bölükler halinde geleceksiniz. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:19 وَفُتِحَتِ ٱلسَّمَآءُ فَكَانَتْ أَبْوَٰبًا
78:19 Gök açılmış, kapı kapı oluvermiştir. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:20 وَسُيِّرَتِ ٱلْجِبَالُ فَكَانَتْ سَرَابًا
78:20 Dağlar yürütülmüş, bir serap oluvermiştir. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:21 إِنَّ جَهَنَّمَ كَانَتْ مِرْصَادًا
78:21 Cehennem, bir gözetleme yeri olmuştur. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:22 لِّلطَّـٰغِينَ مَـَٔابًا
78:22 Azgınlar için bir barınak. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:23 لَّـٰبِثِينَ فِيهَآ أَحْقَابًا
78:23 Devirlerce kalacaklardır içinde. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:24 لَّا يَذُوقُونَ فِيهَا بَرْدًا وَلَا شَرَابًا
78:24 Ne bir serinlik tadacaklar ne de bir içecek. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:25 إِلَّا حَمِيمًا وَغَسَّاقًا
78:25 Sadece kaynar su, atık su, - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:26 جَزَآءً وِفَاقًا
78:26 Çok uygun bir karşılık olarak. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:27 إِنَّهُمْ كَانُوا۟ لَا يَرْجُونَ حِسَابًا
78:27 Doğrusu onlar böyle bir hesap ummuyorlardı. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:28 وَكَذَّبُوا۟ بِـَٔايَـٰتِنَا كِذَّابًا
78:28 Ayetlerimizi pervasızca yalanlamışlardı. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:29 وَكُلَّ شَىْءٍ أَحْصَيْنَـٰهُ كِتَـٰبًا
78:29 Oysaki biz, her şeyi iyiden iyiye sayıp kitaplaştırmıştık. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:30 فَذُوقُوا۟ فَلَن نَّزِيدَكُمْ إِلَّا عَذَابًا
78:30 "Hadi, tadıverin! Size azaptan başka bir şey asla artırmayacağız." - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:31 إِنَّ لِلْمُتَّقِينَ مَفَازًا
78:31 Takva sahipleri için bir kurtuluş ve bir zafer vardır. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:32 حَدَآئِقَ وَأَعْنَـٰبًا
78:32 Sulak bahçeler, bağlar, üzümler, - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:33 وَكَوَاعِبَ أَتْرَابًا
78:33 Göğüsleri turunç gibi yaşıtlar, - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:34 وَكَأْسًا دِهَاقًا
78:34 Dopdolu kadehler vardır. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:35 لَّا يَسْمَعُونَ فِيهَا لَغْوًا وَلَا كِذَّٰبًا
78:35 Orada ne bir boş söz duyarlar ne de bir yalan. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:36 جَزَآءً مِّن رَّبِّكَ عَطَآءً حِسَابًا
78:36 Rabbinden bir ödül, tam kıvamında bir bağış. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:37 رَّبِّ ٱلسَّمَـٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ وَمَا بَيْنَهُمَا ٱلرَّحْمَـٰنِ ۖ لَا يَمْلِكُونَ مِنْهُ خِطَابًا
78:37 Göklerin, yerin ve bu ikisi arasındakilerin Rabbidir O! Rahman'dır. O'nun huzurunda söze cüret edemezler. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:38 يَوْمَ يَقُومُ ٱلرُّوحُ وَٱلْمَلَـٰٓئِكَةُ صَفًّا ۖ لَّا يَتَكَلَّمُونَ إِلَّا مَنْ أَذِنَ لَهُ ٱلرَّحْمَـٰنُ وَقَالَ صَوَابًا
78:38 O gün, Rûh ve melekler saf bağlayıp kıyama geçerler. Rahman'ın izin verdiği dışındakiler konuşamazlar. O izin verilen, doğruyu söyler. - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:39 ذَٰلِكَ ٱلْيَوْمُ ٱلْحَقُّ ۖ فَمَن شَآءَ ٱتَّخَذَ إِلَىٰ رَبِّهِۦ مَـَٔابًا
78:39 İşte budur hak olan gün! Artık dileyen, Rabbine varacak bir yol tutsun! - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)

78:40 إِنَّآ أَنذَرْنَـٰكُمْ عَذَابًا قَرِيبًا يَوْمَ يَنظُرُ ٱلْمَرْءُ مَا قَدَّمَتْ يَدَاهُ وَيَقُولُ ٱلْكَافِرُ يَـٰلَيْتَنِى كُنتُ تُرَٰبًۢا
78:40 Biz sizi yakın bir azap ile uyardık. Bir gündedir ki o, kişi kendi ellerinin önden gönderdiğine bakar ve küfre sapan şöyle der: "Keşke toprak olsaydım!" - Yasar Nuri Ozturk (Turkish)