Selected
Original Text
Diyanet Vakfi
Abdullah Yusuf Ali
Abdul Majid Daryabadi
Abul Ala Maududi
Ahmed Ali
Ahmed Raza Khan
A. J. Arberry
Ali Quli Qarai
Hasan al-Fatih Qaribullah and Ahmad Darwish
Mohammad Habib Shakir
Mohammed Marmaduke William Pickthall
Muhammad Sarwar
Muhammad Taqi-ud-Din al-Hilali and Muhammad Muhsin Khan
Safi-ur-Rahman al-Mubarakpuri
Saheeh International
Talal Itani
Transliteration
Wahiduddin Khan
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.
55:1
ٱلرَّحْمَـٰنُ
55:1
Çok merhametli(Allah) - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:2
عَلَّمَ ٱلْقُرْءَانَ
55:2
Kur'an'ı öğretti. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:3
خَلَقَ ٱلْإِنسَـٰنَ
55:3
İnsanı yarattı. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:4
عَلَّمَهُ ٱلْبَيَانَ
55:4
Ona açıklamayı öğretti. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:5
ٱلشَّمْسُ وَٱلْقَمَرُ بِحُسْبَانٍ
55:5
Güneş ve ay bir hesaba göre (hareket etmekte) dir. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:6
وَٱلنَّجْمُ وَٱلشَّجَرُ يَسْجُدَانِ
55:6
Bitkiler ve ağaçlar secde ederler. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:7
وَٱلسَّمَآءَ رَفَعَهَا وَوَضَعَ ٱلْمِيزَانَ
55:7
Göğü Allah yükseltti ve mizanı (dengeyi) O koydu. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:8
أَلَّا تَطْغَوْا۟ فِى ٱلْمِيزَانِ
55:8
Sakın dengeyi bozmayın. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:9
وَأَقِيمُوا۟ ٱلْوَزْنَ بِٱلْقِسْطِ وَلَا تُخْسِرُوا۟ ٱلْمِيزَانَ
55:9
Ölçüyü adaletle tutun ve eksik tartmayın. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:10
وَٱلْأَرْضَ وَضَعَهَا لِلْأَنَامِ
55:10
Allah, yeri canlılar için yaratmıştır. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:11
فِيهَا فَـٰكِهَةٌ وَٱلنَّخْلُ ذَاتُ ٱلْأَكْمَامِ
55:11
Orada meyveler ve salkımlı hurma ağaçları vardır. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:12
وَٱلْحَبُّ ذُو ٱلْعَصْفِ وَٱلرَّيْحَانُ
55:12
Yapraklı daneler ve hoş kokulu bitkiler vardır. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:13
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:13
O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:14
خَلَقَ ٱلْإِنسَـٰنَ مِن صَلْصَـٰلٍ كَٱلْفَخَّارِ
55:14
Allah insanı, pişmiş çamura benzeyen bir balçıktan yarattı. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:15
وَخَلَقَ ٱلْجَآنَّ مِن مَّارِجٍ مِّن نَّارٍ
55:15
Cinleri öz ateşten yarattı. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:16
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:16
O halde, Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:17
رَبُّ ٱلْمَشْرِقَيْنِ وَرَبُّ ٱلْمَغْرِبَيْنِ
55:17
(O,) iki doğunun ve iki batının Rabbidir. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:18
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:18
Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:19
مَرَجَ ٱلْبَحْرَيْنِ يَلْتَقِيَانِ
55:19
İki denizi birbirine kavuşmak üzere salıvermiştir. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:20
بَيْنَهُمَا بَرْزَخٌ لَّا يَبْغِيَانِ
55:20
Aralarında bir engel vardır, birbirine geçip karışmazlar. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:21
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:21
O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:22
يَخْرُجُ مِنْهُمَا ٱللُّؤْلُؤُ وَٱلْمَرْجَانُ
55:22
İkisinden de inci ve mercan çıkar. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:23
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:23
Şimdi Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:24
وَلَهُ ٱلْجَوَارِ ٱلْمُنشَـَٔاتُ فِى ٱلْبَحْرِ كَٱلْأَعْلَـٰمِ
55:24
Denizde yüce dağlar gibi yükselen gemiler de O'nundur. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:25
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:25
Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:26
كُلُّ مَنْ عَلَيْهَا فَانٍ
55:26
Yer yüzünde bulunan her canlı yok olacak. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:27
وَيَبْقَىٰ وَجْهُ رَبِّكَ ذُو ٱلْجَلَـٰلِ وَٱلْإِكْرَامِ
55:27
Ancak azamet ve ikram sahibi Rabbinin zatı baki kalacak. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:28
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:28
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:29
يَسْـَٔلُهُۥ مَن فِى ٱلسَّمَـٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ ۚ كُلَّ يَوْمٍ هُوَ فِى شَأْنٍ
55:29
Göklerde ve yerde bulunan herkes, O'ndan ister. O, her an yaratma halindedir. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:30
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:30
O halde Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:31
سَنَفْرُغُ لَكُمْ أَيُّهَ ٱلثَّقَلَانِ
55:31
Ey insan ve cin! Sizin de hesabınızı ele alacağız. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:32
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:32
Hal bu iken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:33
يَـٰمَعْشَرَ ٱلْجِنِّ وَٱلْإِنسِ إِنِ ٱسْتَطَعْتُمْ أَن تَنفُذُوا۟ مِنْ أَقْطَارِ ٱلسَّمَـٰوَٰتِ وَٱلْأَرْضِ فَٱنفُذُوا۟ ۚ لَا تَنفُذُونَ إِلَّا بِسُلْطَـٰنٍ
55:33
Ey cin ve insan toplulukları! Göklerin ve yerin çerçevesinden çıkıp gitmeye gücünüz yetiyorsa geçin. Ancak büyük bir güçle çıkıp gidebilirsiniz. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:34
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:34
Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:35
يُرْسَلُ عَلَيْكُمَا شُوَاظٌ مِّن نَّارٍ وَنُحَاسٌ فَلَا تَنتَصِرَانِ
55:35
Üzerinize ateşten alev ve duman gönderilir de birbirinizi kurtaramaz ve yardımlaşamazsınız. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:36
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:36
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:37
فَإِذَا ٱنشَقَّتِ ٱلسَّمَآءُ فَكَانَتْ وَرْدَةً كَٱلدِّهَانِ
55:37
Gök yarılıp da kızarmış yağ renginde gül gibi olduğu zaman, - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:38
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:38
Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:39
فَيَوْمَئِذٍ لَّا يُسْـَٔلُ عَن ذَنۢبِهِۦٓ إِنسٌ وَلَا جَآنٌّ
55:39
İşte o gün insana da cine de günahı sorulmaz. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:40
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:40
O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:41
يُعْرَفُ ٱلْمُجْرِمُونَ بِسِيمَـٰهُمْ فَيُؤْخَذُ بِٱلنَّوَٰصِى وَٱلْأَقْدَامِ
55:41
Suçlular, simalarından tanınır, perçemlerinden ve ayaklarından yakalanırlar. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:42
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:42
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:43
هَـٰذِهِۦ جَهَنَّمُ ٱلَّتِى يُكَذِّبُ بِهَا ٱلْمُجْرِمُونَ
55:43
İşte bu, suçluların yalanladıkları cehennemdir. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:44
يَطُوفُونَ بَيْنَهَا وَبَيْنَ حَمِيمٍ ءَانٍ
55:44
Onlar, cehennemle kaynar su arasında dolaşır dururlar. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:45
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:45
Şimdi Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:46
وَلِمَنْ خَافَ مَقَامَ رَبِّهِۦ جَنَّتَانِ
55:46
Rabbinin huzurunda durmaktan korkan kimselere iki cennet vardır. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:47
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:47
Öyleyken Rabbinizin nimetlerinden hangisini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:48
ذَوَاتَآ أَفْنَانٍ
55:48
İki cennet de çeşit çeşit ağaçlarla doludur. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:49
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:49
Öyleyse Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:50
فِيهِمَا عَيْنَانِ تَجْرِيَانِ
55:50
İkisinde de akıp giden iki kaynak vardır. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:51
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:51
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:52
فِيهِمَا مِن كُلِّ فَـٰكِهَةٍ زَوْجَانِ
55:52
İkisinde de her türlü meyveden çift çift vardır. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:53
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:53
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:54
مُتَّكِـِٔينَ عَلَىٰ فُرُشٍۭ بَطَآئِنُهَا مِنْ إِسْتَبْرَقٍ ۚ وَجَنَى ٱلْجَنَّتَيْنِ دَانٍ
55:54
Hepsi de örtüleri atlastan minderlere yaslanırlar. İki cennetin de meyvesinin devşirilmesi yakındır. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:55
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:55
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:56
فِيهِنَّ قَـٰصِرَٰتُ ٱلطَّرْفِ لَمْ يَطْمِثْهُنَّ إِنسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَآنٌّ
55:56
Oralarda gözlerini yalnız eşlerine çevirmiş güzeller var ki, bunlardan önce onlara ne insan ne de cin dokunmuştur. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:57
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:57
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:58
كَأَنَّهُنَّ ٱلْيَاقُوتُ وَٱلْمَرْجَانُ
55:58
Sanki onlar yakut ve mercandırlar. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:59
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:59
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:60
هَلْ جَزَآءُ ٱلْإِحْسَـٰنِ إِلَّا ٱلْإِحْسَـٰنُ
55:60
İyiliğin karşılığı iyilikten başka bir şey midir? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:61
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:61
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:62
وَمِن دُونِهِمَا جَنَّتَانِ
55:62
Bu ikisinden başka iki cennet daha vardır. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:63
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:63
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:64
مُدْهَآمَّتَانِ
55:64
Bu cennetler koyu yeşildirler. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:65
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:65
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:66
فِيهِمَا عَيْنَانِ نَضَّاخَتَانِ
55:66
İkisinde de durmadan fışkıran iki kaynak vardır. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:67
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:67
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:68
فِيهِمَا فَـٰكِهَةٌ وَنَخْلٌ وَرُمَّانٌ
55:68
İkisinde de her türlü meyveler, hurma ve nar vardır. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:69
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:69
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:70
فِيهِنَّ خَيْرَٰتٌ حِسَانٌ
55:70
İçlerinde huyu güzel yüzü güzel kadınlar vardır. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:71
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:71
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:72
حُورٌ مَّقْصُورَٰتٌ فِى ٱلْخِيَامِ
55:72
Otağlar içinde sahiplerine tahsis edilmiş huriler vardır. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:73
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:73
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:74
لَمْ يَطْمِثْهُنَّ إِنسٌ قَبْلَهُمْ وَلَا جَآنٌّ
55:74
Bunlara onlardan önce ne bir insan ne bir cin dokunmuştur. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:75
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:75
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:76
مُتَّكِـِٔينَ عَلَىٰ رَفْرَفٍ خُضْرٍ وَعَبْقَرِىٍّ حِسَانٍ
55:76
Yeşil yastıklara ve harikulade güzel döşemelere yaslanırlar. - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:77
فَبِأَىِّ ءَالَآءِ رَبِّكُمَا تُكَذِّبَانِ
55:77
Öyleyken Rabbinizin hangi nimetlerini yalanlayabilirsiniz? - Diyanet Vakfi (Turkish)
55:78
تَبَـٰرَكَ ٱسْمُ رَبِّكَ ذِى ٱلْجَلَـٰلِ وَٱلْإِكْرَامِ
55:78
Büyüklük ve ikram sahibi Rabbinin adı yücelerden yücedir. - Diyanet Vakfi (Turkish)