Selected

Original Text
Suleyman Ates

Available Translations

86 Aţ-Ţāriq ٱلطَّارِق

< Previous   17 Āyah   The Nightcommer      Next >  

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

86:1 وَٱلسَّمَآءِ وَٱلطَّارِقِ
86:1 Göğe ve tarık'a andolsun. - Suleyman Ates (Turkish)

86:2 وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا ٱلطَّارِقُ
86:2 Tarık'ın ne olduğunu sen nereden bileceksin? - Suleyman Ates (Turkish)

86:3 ٱلنَّجْمُ ٱلثَّاقِبُ
86:3 Parlayan yıldızdır. - Suleyman Ates (Turkish)

86:4 إِن كُلُّ نَفْسٍ لَّمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ
86:4 Hiçbir can yoktur ki başında bir koruyucu (bekçi) olmasın. - Suleyman Ates (Turkish)

86:5 فَلْيَنظُرِ ٱلْإِنسَـٰنُ مِمَّ خُلِقَ
86:5 İnsan neden yaratıldığına bir baksın: - Suleyman Ates (Turkish)

86:6 خُلِقَ مِن مَّآءٍ دَافِقٍ
86:6 Atılan bir sudan yaratıldı. - Suleyman Ates (Turkish)

86:7 يَخْرُجُ مِنۢ بَيْنِ ٱلصُّلْبِ وَٱلتَّرَآئِبِ
86:7 Bel ile kaburga kemikleri arasından çıkan (bir sudan). - Suleyman Ates (Turkish)

86:8 إِنَّهُۥ عَلَىٰ رَجْعِهِۦ لَقَادِرٌ
86:8 O (Allah), onu tekrar döndür(üp yarat)mağa kadirdir. - Suleyman Ates (Turkish)

86:9 يَوْمَ تُبْلَى ٱلسَّرَآئِرُ
86:9 Gizlilerin (ortaya dökülüp) yoklanacağı gün, - Suleyman Ates (Turkish)

86:10 فَمَا لَهُۥ مِن قُوَّةٍ وَلَا نَاصِرٍ
86:10 İnsanın ne bir gücü, ne de bir yardımcısı vardır. - Suleyman Ates (Turkish)

86:11 وَٱلسَّمَآءِ ذَاتِ ٱلرَّجْعِ
86:11 Dönüşlü göğe andolsun, - Suleyman Ates (Turkish)

86:12 وَٱلْأَرْضِ ذَاتِ ٱلصَّدْعِ
86:12 (Bitkilerin çıkması için) Çatlayan yere andolsun ki, - Suleyman Ates (Turkish)

86:13 إِنَّهُۥ لَقَوْلٌ فَصْلٌ
86:13 O (Kur'an), elbette (hak ile batılı) ayırdedici bir sözdür. - Suleyman Ates (Turkish)

86:14 وَمَا هُوَ بِٱلْهَزْلِ
86:14 O, şaka değildir. - Suleyman Ates (Turkish)

86:15 إِنَّهُمْ يَكِيدُونَ كَيْدًا
86:15 Onlar (onu iptal etmek için) bir tuzak kuruyorlar. - Suleyman Ates (Turkish)

86:16 وَأَكِيدُ كَيْدًا
86:16 Ben de (onları yakalamak için) bir tuzak kuruyorum. - Suleyman Ates (Turkish)

86:17 فَمَهِّلِ ٱلْكَـٰفِرِينَ أَمْهِلْهُمْ رُوَيْدًۢا
86:17 Hele sen o kafirlere mühlet ver, biraz bırak onları (bildiklerine gitsinler). - Suleyman Ates (Turkish)