Selected
Original Text
Abdulbaki Golpinarli
Abdullah Yusuf Ali
Abdul Majid Daryabadi
Abul Ala Maududi
Ahmed Ali
Ahmed Raza Khan
A. J. Arberry
Ali Quli Qarai
Hasan al-Fatih Qaribullah and Ahmad Darwish
Mohammad Habib Shakir
Mohammed Marmaduke William Pickthall
Muhammad Sarwar
Muhammad Taqi-ud-Din al-Hilali and Muhammad Muhsin Khan
Safi-ur-Rahman al-Mubarakpuri
Saheeh International
Talal Itani
Transliteration
Wahiduddin Khan
بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.
86:1
وَٱلسَّمَآءِ وَٱلطَّارِقِ
86:1
Andolsun göğe ve geceleyin gelene. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
86:2
وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا ٱلطَّارِقُ
86:2
Ve bilir misin nedir geceleyin gelen? - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
86:3
ٱلنَّجْمُ ٱلثَّاقِبُ
86:3
Parıl parıl parlıyan yıldız. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
86:4
إِن كُلُّ نَفْسٍ لَّمَّا عَلَيْهَا حَافِظٌ
86:4
Hiçbir kimse yoktur ki onun bir gözetip koruyan memuru bulunmasın. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
86:5
فَلْيَنظُرِ ٱلْإِنسَـٰنُ مِمَّ خُلِقَ
86:5
Artık insan, bir baksın neden yaratıldı? - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
86:6
خُلِقَ مِن مَّآءٍ دَافِقٍ
86:6
Yaratıldı sıçrayarak akan bir sudan. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
86:7
يَخْرُجُ مِنۢ بَيْنِ ٱلصُّلْبِ وَٱلتَّرَآئِبِ
86:7
Belden çıkar ve kaburga kemiklerinin arasından. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
86:8
إِنَّهُۥ عَلَىٰ رَجْعِهِۦ لَقَادِرٌ
86:8
Şüphe yok ki ölümden sonra tekrar onu hayata döndürmiye de gücü yeter. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
86:9
يَوْمَ تُبْلَى ٱلسَّرَآئِرُ
86:9
O gün, bütün gizli şeyler, meydana vurulur. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
86:10
فَمَا لَهُۥ مِن قُوَّةٍ وَلَا نَاصِرٍ
86:10
Artık onun ne bir gücü kalır, ne de ona yardım eden olur. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
86:11
وَٱلسَّمَآءِ ذَاتِ ٱلرَّجْعِ
86:11
Andolsun yağmur yağdıran göğe. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
86:12
وَٱلْأَرْضِ ذَاتِ ٱلصَّدْعِ
86:12
Ve nebat bitirmek için çatlayıp yarılan yere. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
86:13
إِنَّهُۥ لَقَوْلٌ فَصْلٌ
86:13
Şüphe yok ki o, her şeyi ayırt eden kesin bir söz elbet. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
86:14
وَمَا هُوَ بِٱلْهَزْلِ
86:14
Ve o, şaka değil elbet. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
86:15
إِنَّهُمْ يَكِيدُونَ كَيْدًا
86:15
Şüphe yok ki onlar, bir düzendir, kurup duruyorlar. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
86:16
وَأَكِيدُ كَيْدًا
86:16
Ve ben de onlara karşı koyup duruyorum. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)
86:17
فَمَهِّلِ ٱلْكَـٰفِرِينَ أَمْهِلْهُمْ رُوَيْدًۢا
86:17
Artık mühlet ver kafirlere mühlet ver onlara az bir müddet. - Abdulbaki Golpinarli (Turkish)