Selected
                        Original Text
                        
                    
                
                    
                        Diyanet Vakfi
                        
                        
                        
                    
                
                Abdullah Yusuf Ali
Abdul Majid Daryabadi
Abul Ala Maududi
Ahmed Ali
Ahmed Raza Khan
A. J. Arberry
Ali Quli Qarai
Hasan al-Fatih Qaribullah and Ahmad Darwish
Mohammad Habib Shakir
Mohammed Marmaduke William Pickthall
Muhammad Sarwar
Muhammad Taqi-ud-Din al-Hilali and Muhammad Muhsin Khan
Safi-ur-Rahman al-Mubarakpuri
Saheeh International
Talal Itani
Transliteration
Wahiduddin Khan
                    بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
                
                
                    In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.
                
            
                    82:1
                    إِذَا ٱلسَّمَآءُ ٱنفَطَرَتْ
                
                
                
                
                
                    82:1
                    Gökyüzü yarıldığı zaman,  - Diyanet Vakfi (Turkish)
                
                
                
                
                
                    82:2
                    وَإِذَا ٱلْكَوَاكِبُ ٱنتَثَرَتْ
                
                
                
                
                
                    82:2
                    Yıldızlar döküldüğü zaman,  - Diyanet Vakfi (Turkish)
                
                
                
                
                
                    82:3
                    وَإِذَا ٱلْبِحَارُ فُجِّرَتْ
                
                
                
                
                
                    82:3
                    Denizler birbirine katıldığı zaman,  - Diyanet Vakfi (Turkish)
                
                
                
                
                
                    82:4
                    وَإِذَا ٱلْقُبُورُ بُعْثِرَتْ
                
                
                
                
                
                    82:4
                    Kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman,  - Diyanet Vakfi (Turkish)
                
                
                
                
                
                    82:5
                    عَلِمَتْ نَفْسٌ مَّا قَدَّمَتْ وَأَخَّرَتْ
                
                
                
                
                
                    82:5
                    İnsanoğlu (yapıp) gönderdiklerini ve (yapamayıp) geride bıraktıklarını bir bir anlar.  - Diyanet Vakfi (Turkish)
                
                
                
                
                
                    82:6
                    يَـٰٓأَيُّهَا ٱلْإِنسَـٰنُ مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ ٱلْكَرِيمِ
                
                
                
                
                
                    82:6
                    Ey insan! İhsanı bol Rabbine karşı seni aldatan nedir?  - Diyanet Vakfi (Turkish)
                
                
                
                
                
                    82:7
                    ٱلَّذِى خَلَقَكَ فَسَوَّىٰكَ فَعَدَلَكَ
                
                
                
                
                
                    82:7
                    O Allah ki seni yarattı, seni düzgün ve dengeli kılıp, ölçülü bir biçim verdi.  - Diyanet Vakfi (Turkish)
                
                
                
                
                
                    82:8
                    فِىٓ أَىِّ صُورَةٍ مَّا شَآءَ رَكَّبَكَ
                
                
                
                
                
                    82:8
                    Seni istediği her hangi bir şekilde parçalardan oluşturdu.  - Diyanet Vakfi (Turkish)
                
                
                
                
                
                    82:9
                    كَلَّا بَلْ تُكَذِّبُونَ بِٱلدِّينِ
                
                
                
                
                
                    82:9
                    Hayır! Siz yine de dini yalanlıyorsunuz.  - Diyanet Vakfi (Turkish)
                
                
                
                
                
                    82:10
                    وَإِنَّ عَلَيْكُمْ لَحَـٰفِظِينَ
                
                
                
                
                
                    82:10
                    Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler var,  - Diyanet Vakfi (Turkish)
                
                
                
                
                
                    82:11
                    كِرَامًا كَـٰتِبِينَ
                
                
                
                
                
                    82:11
                    Değerli yazıcılar var,  - Diyanet Vakfi (Turkish)
                
                
                
                
                
                    82:12
                    يَعْلَمُونَ مَا تَفْعَلُونَ
                
                
                
                
                
                    82:12
                    Onlar, yapmakta olduklarınızı bilirler.  - Diyanet Vakfi (Turkish)
                
                
                
                
                
                    82:13
                    إِنَّ ٱلْأَبْرَارَ لَفِى نَعِيمٍ
                
                
                
                
                
                    82:13
                    İyiler muhakkak cennettedirler,  - Diyanet Vakfi (Turkish)
                
                
                
                
                
                    82:14
                    وَإِنَّ ٱلْفُجَّارَ لَفِى جَحِيمٍ
                
                
                
                
                
                    82:14
                    Kötüler de cehennemdedirler.  - Diyanet Vakfi (Turkish)
                
                
                
                
                
                    82:15
                    يَصْلَوْنَهَا يَوْمَ ٱلدِّينِ
                
                
                
                
                
                    82:15
                    Ceza gününde oraya girerler.  - Diyanet Vakfi (Turkish)
                
                
                
                
                
                    82:16
                    وَمَا هُمْ عَنْهَا بِغَآئِبِينَ
                
                
                
                
                
                    82:16
                    Onlar (kafirler) oradan bir daha da ayrılmazlar.  - Diyanet Vakfi (Turkish)
                
                
                
                
                
                    82:17
                    وَمَآ أَدْرَىٰكَ مَا يَوْمُ ٱلدِّينِ
                
                
                
                
                
                    82:17
                    Ceza günü nedir bilir misin?  - Diyanet Vakfi (Turkish)
                
                
                
                
                
                    82:18
                    ثُمَّ مَآ أَدْرَىٰكَ مَا يَوْمُ ٱلدِّينِ
                
                
                
                
                
                    82:18
                    Evet, bilir misin? Nedir acaba o ceza günü?  - Diyanet Vakfi (Turkish)
                
                
                
                
                
                    82:19
                    يَوْمَ لَا تَمْلِكُ نَفْسٌ لِّنَفْسٍ شَيْـًٔا ۖ وَٱلْأَمْرُ يَوْمَئِذٍ لِّلَّهِ
                
                
                
                
                
                    82:19
                    O gün hiçbir kimse başkası için bir şey yapamaz. O gün iş Allah'a kalmıştır.  - Diyanet Vakfi (Turkish)