Selected

Original Text
Edip Yüksel

Available Translations

71 Nūĥ نُوح

< Previous   28 Āyah   Noah      Next >  

بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.

71:1 إِنَّآ أَرْسَلْنَا نُوحًا إِلَىٰ قَوْمِهِۦٓ أَنْ أَنذِرْ قَوْمَكَ مِن قَبْلِ أَن يَأْتِيَهُمْ عَذَابٌ أَلِيمٌ
71:1 "Kendilerine acı azap gelmezden önce halkını uyar," diye Nuh'u halkına gönderdik. - Edip Yüksel (Turkish)

71:2 قَالَ يَـٰقَوْمِ إِنِّى لَكُمْ نَذِيرٌ مُّبِينٌ
71:2 Dedi ki, "Ey halkım, ben size apaçık bir uyarıcıyım." - Edip Yüksel (Turkish)

71:3 أَنِ ٱعْبُدُوا۟ ٱللَّهَ وَٱتَّقُوهُ وَأَطِيعُونِ
71:3 "ALLAH'a kulluk edin, O'nu sayın ve beni izleyin." - Edip Yüksel (Turkish)

71:4 يَغْفِرْ لَكُم مِّن ذُنُوبِكُمْ وَيُؤَخِّرْكُمْ إِلَىٰٓ أَجَلٍ مُّسَمًّى ۚ إِنَّ أَجَلَ ٱللَّهِ إِذَا جَآءَ لَا يُؤَخَّرُ ۖ لَوْ كُنتُمْ تَعْلَمُونَ
71:4 "Ki günahlarınızı bağışlasın ve sizi belli bir süreye kadar ertelesin. Kuşkusuz, ALLAH'ın verdiği süre gelince ertelenmez; bir bilseydiniz. - Edip Yüksel (Turkish)

71:5 قَالَ رَبِّ إِنِّى دَعَوْتُ قَوْمِى لَيْلًا وَنَهَارًا
71:5 Dedi ki, "Rabbim, ben halkımı gece gündüz çağırdım." - Edip Yüksel (Turkish)

71:6 فَلَمْ يَزِدْهُمْ دُعَآءِىٓ إِلَّا فِرَارًا
71:6 "Ne var ki, çağrım onların kaçışını arttırmaktan başka şeye yaramadı." - Edip Yüksel (Turkish)

71:7 وَإِنِّى كُلَّمَا دَعَوْتُهُمْ لِتَغْفِرَ لَهُمْ جَعَلُوٓا۟ أَصَـٰبِعَهُمْ فِىٓ ءَاذَانِهِمْ وَٱسْتَغْشَوْا۟ ثِيَابَهُمْ وَأَصَرُّوا۟ وَٱسْتَكْبَرُوا۟ ٱسْتِكْبَارًا
71:7 "Her ne zaman senin onları bağışlaman için onları çağırdıysam parmaklarını kulaklarına tıkadılar, elbiselerini başlarına örttüler, direndiler, büyüklendikçe büyüklendiler." - Edip Yüksel (Turkish)

71:8 ثُمَّ إِنِّى دَعَوْتُهُمْ جِهَارًا
71:8 "Sonra onları açıkça çağırdım." - Edip Yüksel (Turkish)

71:9 ثُمَّ إِنِّىٓ أَعْلَنتُ لَهُمْ وَأَسْرَرْتُ لَهُمْ إِسْرَارًا
71:9 " Sonra onlara ilan ettim, gizliden gizliye de konuştum." - Edip Yüksel (Turkish)

71:10 فَقُلْتُ ٱسْتَغْفِرُوا۟ رَبَّكُمْ إِنَّهُۥ كَانَ غَفَّارًا
71:10 "Dedim ki, 'Rabbinizden bağışlanma dileyin; O çok Bağışlayandır." - Edip Yüksel (Turkish)

71:11 يُرْسِلِ ٱلسَّمَآءَ عَلَيْكُم مِّدْرَارًا
71:11 "Size gökten bol yağmur göndersin." - Edip Yüksel (Turkish)

71:12 وَيُمْدِدْكُم بِأَمْوَٰلٍ وَبَنِينَ وَيَجْعَل لَّكُمْ جَنَّـٰتٍ وَيَجْعَل لَّكُمْ أَنْهَـٰرًا
71:12 "Size bol para ve çocuklarla desteklesin, size bahçeler ve ırmaklar versin." - Edip Yüksel (Turkish)

71:13 مَّا لَكُمْ لَا تَرْجُونَ لِلَّهِ وَقَارًا
71:13 Size ne oluyor ki ALLAH'a saygı göstermek istemiyorsunuz? - Edip Yüksel (Turkish)

71:14 وَقَدْ خَلَقَكُمْ أَطْوَارًا
71:14 Oysa sizi evrimler halinde yaratan O'dur. - Edip Yüksel (Turkish)

71:15 أَلَمْ تَرَوْا۟ كَيْفَ خَلَقَ ٱللَّهُ سَبْعَ سَمَـٰوَٰتٍ طِبَاقًا
71:15 ALLAH'ın yedi göğü tabakalar halinde nasıl yarattığını görmez misiniz? - Edip Yüksel (Turkish)

71:16 وَجَعَلَ ٱلْقَمَرَ فِيهِنَّ نُورًا وَجَعَلَ ٱلشَّمْسَ سِرَاجًا
71:16 Ayı bunların içinde bir ışık, güneşi de bir lamba yaptı. - Edip Yüksel (Turkish)

71:17 وَٱللَّهُ أَنۢبَتَكُم مِّنَ ٱلْأَرْضِ نَبَاتًا
71:17 Ve ALLAH sizi topraktan bir bitki olarak bitirdi. - Edip Yüksel (Turkish)

71:18 ثُمَّ يُعِيدُكُمْ فِيهَا وَيُخْرِجُكُمْ إِخْرَاجًا
71:18 Sonra sizi ona döndürecek ve sizi tekrar çıkaracaktır. - Edip Yüksel (Turkish)

71:19 وَٱللَّهُ جَعَلَ لَكُمُ ٱلْأَرْضَ بِسَاطًا
71:19 ALLAH yeryüzünü sizin için bir yerleşim yeri yaptı. - Edip Yüksel (Turkish)

71:20 لِّتَسْلُكُوا۟ مِنْهَا سُبُلًا فِجَاجًا
71:20 Ki orada geniş yollarda gidesiniz. - Edip Yüksel (Turkish)

71:21 قَالَ نُوحٌ رَّبِّ إِنَّهُمْ عَصَوْنِى وَٱتَّبَعُوا۟ مَن لَّمْ يَزِدْهُ مَالُهُۥ وَوَلَدُهُۥٓ إِلَّا خَسَارًا
71:21 Nuh dedi ki, "Rabbim, onlar bana karşı geldiler ve parası, çocukları kendisine sadece zarar veren bir kimseye uydular." - Edip Yüksel (Turkish)

71:22 وَمَكَرُوا۟ مَكْرًا كُبَّارًا
71:22 "Ve hatta büyük tuzaklar kurdular." - Edip Yüksel (Turkish)

71:23 وَقَالُوا۟ لَا تَذَرُنَّ ءَالِهَتَكُمْ وَلَا تَذَرُنَّ وَدًّا وَلَا سُوَاعًا وَلَا يَغُوثَ وَيَعُوقَ وَنَسْرًا
71:23 "Dediler ki, 'Tanrılarınızı terketmeyin. Ne Vedd'i, ne Suva'ı, ne Yeğus'u, Yeuk'u ve Nesr'i bırakmayın." - Edip Yüksel (Turkish)

71:24 وَقَدْ أَضَلُّوا۟ كَثِيرًا ۖ وَلَا تَزِدِ ٱلظَّـٰلِمِينَ إِلَّا ضَلَـٰلًا
71:24 "Çok kişiyi saptırdılar. Öyleyse, sen de zalimlerin şaşkınlığını arttır." - Edip Yüksel (Turkish)

71:25 مِّمَّا خَطِيٓـَٔـٰتِهِمْ أُغْرِقُوا۟ فَأُدْخِلُوا۟ نَارًا فَلَمْ يَجِدُوا۟ لَهُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ أَنصَارًا
71:25 Suçlarından ötürü boğuldular ve ateşe sokuldular. Kendilerine ALLAH'tan başka yardımcı da bulamadılar. - Edip Yüksel (Turkish)

71:26 وَقَالَ نُوحٌ رَّبِّ لَا تَذَرْ عَلَى ٱلْأَرْضِ مِنَ ٱلْكَـٰفِرِينَ دَيَّارًا
71:26 Nuh dedi ki, "Rabbim, yeryüzünde bir tek inkarcı bırakma." - Edip Yüksel (Turkish)

71:27 إِنَّكَ إِن تَذَرْهُمْ يُضِلُّوا۟ عِبَادَكَ وَلَا يَلِدُوٓا۟ إِلَّا فَاجِرًا كَفَّارًا
71:27 "Onları bırakırsan kullarını saptırırlar ve ancak bayağı inkarcılar doğururlar." - Edip Yüksel (Turkish)

71:28 رَّبِّ ٱغْفِرْ لِى وَلِوَٰلِدَىَّ وَلِمَن دَخَلَ بَيْتِىَ مُؤْمِنًا وَلِلْمُؤْمِنِينَ وَٱلْمُؤْمِنَـٰتِ وَلَا تَزِدِ ٱلظَّـٰلِمِينَ إِلَّا تَبَارًۢا
71:28 "Rabbim, beni, anamı babamı, evime inanan olarak girenleri, inanan erkek ve kadınları bağışla; zalimlerin ise ancak yıkımlarını arttır." - Edip Yüksel (Turkish)