Selected
                        Original Text
                        
                    
                
                    
                        Elmalili Hamdi Yazir
                        
                        
                        
                    
                
                Abdullah Yusuf Ali
Abdul Majid Daryabadi
Abul Ala Maududi
Ahmed Ali
Ahmed Raza Khan
A. J. Arberry
Ali Quli Qarai
Hasan al-Fatih Qaribullah and Ahmad Darwish
Mohammad Habib Shakir
Mohammed Marmaduke William Pickthall
Muhammad Sarwar
Muhammad Taqi-ud-Din al-Hilali and Muhammad Muhsin Khan
Safi-ur-Rahman al-Mubarakpuri
Saheeh International
Talal Itani
Transliteration
Wahiduddin Khan
                    بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
                
                
                    In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.
                
            
                    72:1
                    قُلْ أُوحِىَ إِلَىَّ أَنَّهُ ٱسْتَمَعَ نَفَرٌ مِّنَ ٱلْجِنِّ فَقَالُوٓا۟ إِنَّا سَمِعْنَا قُرْءَانًا عَجَبًا
                
                
                
                
                
                    72:1
                    Deki: Hakikat bir takım cinnin Kur'ân dinleyip de şöyle dedikleri bana vahyedildi. Şüphesiz biz, hayret verici bir Kur'ân dinledik.  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:2
                    يَهْدِىٓ إِلَى ٱلرُّشْدِ فَـَٔامَنَّا بِهِۦ ۖ وَلَن نُّشْرِكَ بِرَبِّنَآ أَحَدًا
                
                
                
                
                
                    72:2
                    O Kur'ân hidayete erdiriyor, biz de ona iman ettik. Rabbimize hiçbir şeyi ortak koşmayacağız.  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:3
                    وَأَنَّهُۥ تَعَـٰلَىٰ جَدُّ رَبِّنَا مَا ٱتَّخَذَ صَـٰحِبَةً وَلَا وَلَدًا
                
                
                
                
                
                    72:3
                    Doğrusu, Rabbimizin şanı çok yüksektir. Ne bir arkadaş edinmiştir, ne de bir çocuk.  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:4
                    وَأَنَّهُۥ كَانَ يَقُولُ سَفِيهُنَا عَلَى ٱللَّهِ شَطَطًا
                
                
                
                
                
                    72:4
                    Meğer bizim beyinsiz (İblis), Allah hakkında saçma şeyler söylüyormuş.  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:5
                    وَأَنَّا ظَنَنَّآ أَن لَّن تَقُولَ ٱلْإِنسُ وَٱلْجِنُّ عَلَى ٱللَّهِ كَذِبًا
                
                
                
                
                
                    72:5
                    Doğrusu biz insanları ve cinleri Allah'a karşı asla yalan söylemez sanmışız.  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:6
                    وَأَنَّهُۥ كَانَ رِجَالٌ مِّنَ ٱلْإِنسِ يَعُوذُونَ بِرِجَالٍ مِّنَ ٱلْجِنِّ فَزَادُوهُمْ رَهَقًا
                
                
                
                
                
                    72:6
                    Doğrusu insanlardan bazı erkekler, cinlerden bazı erkeklere sığınırlardı da onların şımarıklıklarını artırırlardı.  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:7
                    وَأَنَّهُمْ ظَنُّوا۟ كَمَا ظَنَنتُمْ أَن لَّن يَبْعَثَ ٱللَّهُ أَحَدًا
                
                
                
                
                
                    72:7
                    Doğrusu onlar sizin zannettiğiniz gibi, zannetmişlerdi ki, Allah asla kimseyi Peygamber göndermeyecek.  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:8
                    وَأَنَّا لَمَسْنَا ٱلسَّمَآءَ فَوَجَدْنَـٰهَا مُلِئَتْ حَرَسًا شَدِيدًا وَشُهُبًا
                
                
                
                
                
                    72:8
                    (Cinler, dediler ki): "Biz göğe dokunduk, onu kuvvetli bekçiler ve alevlerle dolu bulduk."  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:9
                    وَأَنَّا كُنَّا نَقْعُدُ مِنْهَا مَقَـٰعِدَ لِلسَّمْعِ ۖ فَمَن يَسْتَمِعِ ٱلْـَٔانَ يَجِدْ لَهُۥ شِهَابًا رَّصَدًا
                
                
                
                
                
                    72:9
                    "Doğrusu biz göğün bazı mevkilerinde dinlemek için otururduk. Fakat şimdi her kim dinleyecek olursa kendini gözetleyen parlak bir alev buluyor."  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:10
                    وَأَنَّا لَا نَدْرِىٓ أَشَرٌّ أُرِيدَ بِمَن فِى ٱلْأَرْضِ أَمْ أَرَادَ بِهِمْ رَبُّهُمْ رَشَدًا
                
                
                
                
                
                    72:10
                    "Doğrusu biz bilmiyoruz, yeryüzündekilere kötülük mü murat edildi, yoksa Rableri onlara bir hayır mı diledi?"  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:11
                    وَأَنَّا مِنَّا ٱلصَّـٰلِحُونَ وَمِنَّا دُونَ ذَٰلِكَ ۖ كُنَّا طَرَآئِقَ قِدَدًا
                
                
                
                
                
                    72:11
                    Doğrusu bizler; bizden iyi olanlar da var, olmayanlar da var. Biz çeşitli yollara ayrılmışız.  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:12
                    وَأَنَّا ظَنَنَّآ أَن لَّن نُّعْجِزَ ٱللَّهَ فِى ٱلْأَرْضِ وَلَن نُّعْجِزَهُۥ هَرَبًا
                
                
                
                
                
                    72:12
                    "Doğrusu biz anladık ki, Allah'ı yerde acze düşürmemize imkân yok. Kaçmakla da O'nu asla âciz bırakamayacağız."  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:13
                    وَأَنَّا لَمَّا سَمِعْنَا ٱلْهُدَىٰٓ ءَامَنَّا بِهِۦ ۖ فَمَن يُؤْمِنۢ بِرَبِّهِۦ فَلَا يَخَافُ بَخْسًا وَلَا رَهَقًا
                
                
                
                
                
                    72:13
                    "Doğrusu biz o hidayet rehberini dinlediğimizde ona iman ettik. Kim Rabbine inanırsa, ne hakkının eksik verilmesinden korkar, ne de kendisine kötülük edilmesinden."  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:14
                    وَأَنَّا مِنَّا ٱلْمُسْلِمُونَ وَمِنَّا ٱلْقَـٰسِطُونَ ۖ فَمَنْ أَسْلَمَ فَأُو۟لَـٰٓئِكَ تَحَرَّوْا۟ رَشَدًا
                
                
                
                
                
                    72:14
                    "Ve biz, bizlerden müslümanlar da var, hak yoldan sapanlar da var. Müslüman olanlar, işte onlar doğru yolu arayanlardır."  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:15
                    وَأَمَّا ٱلْقَـٰسِطُونَ فَكَانُوا۟ لِجَهَنَّمَ حَطَبًا
                
                
                
                
                
                    72:15
                    Ama yoldan çıkanlar, işte onlar cehenneme odun olmuşlardır.  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:16
                    وَأَلَّوِ ٱسْتَقَـٰمُوا۟ عَلَى ٱلطَّرِيقَةِ لَأَسْقَيْنَـٰهُم مَّآءً غَدَقًا
                
                
                
                
                
                    72:16
                    Onlar gerçekten o yol üzere dosdoğru gitselerdi, elbette kendilerine bol bir su verirdik.  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:17
                    لِّنَفْتِنَهُمْ فِيهِ ۚ وَمَن يُعْرِضْ عَن ذِكْرِ رَبِّهِۦ يَسْلُكْهُ عَذَابًا صَعَدًا
                
                
                
                
                
                    72:17
                    Ki onları onunla sınayalım. Kim Rabbini anmaktan yüz çevirirse, Rabbi onu gittikçe yükselen bir azaba sokar.  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:18
                    وَأَنَّ ٱلْمَسَـٰجِدَ لِلَّهِ فَلَا تَدْعُوا۟ مَعَ ٱللَّهِ أَحَدًا
                
                
                
                
                
                    72:18
                    Mescitler kuşkusuz Allah'ındır. O halde Allah ile birlikte kimseye yalvarmayın.  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:19
                    وَأَنَّهُۥ لَمَّا قَامَ عَبْدُ ٱللَّهِ يَدْعُوهُ كَادُوا۟ يَكُونُونَ عَلَيْهِ لِبَدًا
                
                
                
                
                
                    72:19
                    Allah'ın kulu (Hz. Peygamber) kalkmış O'na dua ederken, neredeyse (cinler) onun etrafında keçe gibi birbirlerine geçeceklerdi.  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:20
                    قُلْ إِنَّمَآ أَدْعُوا۟ رَبِّى وَلَآ أُشْرِكُ بِهِۦٓ أَحَدًا
                
                
                
                
                
                    72:20
                    De ki: "Ben ancak Rabbime dua eder ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmam"  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:21
                    قُلْ إِنِّى لَآ أَمْلِكُ لَكُمْ ضَرًّا وَلَا رَشَدًا
                
                
                
                
                
                    72:21
                    De ki, "Haberiniz olsun, ben size kendiliğimden ne bir zarar verebilirim, ne de bir yol gösterebilirim."  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:22
                    قُلْ إِنِّى لَن يُجِيرَنِى مِنَ ٱللَّهِ أَحَدٌ وَلَنْ أَجِدَ مِن دُونِهِۦ مُلْتَحَدًا
                
                
                
                
                
                    72:22
                    De ki, "Allah'tan beni kimse kurtaramaz ve ben O'ndan başka bir sığınacak bulamam."  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:23
                    إِلَّا بَلَـٰغًا مِّنَ ٱللَّهِ وَرِسَـٰلَـٰتِهِۦ ۚ وَمَن يَعْصِ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ فَإِنَّ لَهُۥ نَارَ جَهَنَّمَ خَـٰلِدِينَ فِيهَآ أَبَدًا
                
                
                
                
                
                    72:23
                    "Benim yapabileceğim, sadece Allah'tan size duyuru yapmak ve O'nun elçilik görevlerini yerine getirmektir." Artık kim Allah'a ve onun elçisine baş kaldırırsa, ona içinde ebedi kalacakları cehennem ateşi vardır.  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:24
                    حَتَّىٰٓ إِذَا رَأَوْا۟ مَا يُوعَدُونَ فَسَيَعْلَمُونَ مَنْ أَضْعَفُ نَاصِرًا وَأَقَلُّ عَدَدًا
                
                
                
                
                
                    72:24
                    Kendilerine vaad edilen şeyi gördükleri zaman, kimin yardımcısının en zayıf ve en az olduğunu bileceklerdir.  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:25
                    قُلْ إِنْ أَدْرِىٓ أَقَرِيبٌ مَّا تُوعَدُونَ أَمْ يَجْعَلُ لَهُۥ رَبِّىٓ أَمَدًا
                
                
                
                
                
                    72:25
                    De ki: "Ben bilmem, o size vaad edilen şey yakın mı, yoksa Rabbim onun için uzun bir süre mi koyar.."  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:26
                    عَـٰلِمُ ٱلْغَيْبِ فَلَا يُظْهِرُ عَلَىٰ غَيْبِهِۦٓ أَحَدًا
                
                
                
                
                
                    72:26
                    O bütün gaybı bilir. Fakat gaybını hiç kimseye açmaz.  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:27
                    إِلَّا مَنِ ٱرْتَضَىٰ مِن رَّسُولٍ فَإِنَّهُۥ يَسْلُكُ مِنۢ بَيْنِ يَدَيْهِ وَمِنْ خَلْفِهِۦ رَصَدًا
                
                
                
                
                
                    72:27
                    Ancak seçtiği elçiye açar. Çünkü onun önünden ve ardından gözetleyiciler salar.  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)
                
                
                
                
                
                    72:28
                    لِّيَعْلَمَ أَن قَدْ أَبْلَغُوا۟ رِسَـٰلَـٰتِ رَبِّهِمْ وَأَحَاطَ بِمَا لَدَيْهِمْ وَأَحْصَىٰ كُلَّ شَىْءٍ عَدَدًۢا
                
                
                
                
                
                    72:28
                    Bilsin diye ki, onlar Rablerinin elçiliklerini yerine getirmişlerdir. Allah onlarda bulunan her şeyi kuşatmış ve her şeyi bir bir saymıştır  - Elmalili Hamdi Yazir (Turkish)