Selected
                        Original Text
                        
                    
                
                    
                        Suat Yildirim
                        
                        
                        
                    
                
                Abdullah Yusuf Ali
Abdul Majid Daryabadi
Abul Ala Maududi
Ahmed Ali
Ahmed Raza Khan
A. J. Arberry
Ali Quli Qarai
Hasan al-Fatih Qaribullah and Ahmad Darwish
Mohammad Habib Shakir
Mohammed Marmaduke William Pickthall
Muhammad Sarwar
Muhammad Taqi-ud-Din al-Hilali and Muhammad Muhsin Khan
Safi-ur-Rahman al-Mubarakpuri
Saheeh International
Talal Itani
Transliteration
Wahiduddin Khan
                    بِسْمِ اللَّهِ الرَّحْمَٰنِ الرَّحِيمِ
                
                
                    In the name of Allah, Most Gracious, Most Merciful.
                
            
                    102:1
                    أَلْهَىٰكُمُ ٱلتَّكَاثُرُ
                
                
                
                
                
                    102:1
                    Dünyalıklarla böbürlenmek, oyaladı sizleri.  - Suat Yildirim (Turkish)
                
                
                
                
                
                    102:2
                    حَتَّىٰ زُرْتُمُ ٱلْمَقَابِرَ
                
                
                
                
                
                    102:2
                    Tâ boylayıncaya kadar kabirleri!  - Suat Yildirim (Turkish)
                
                
                
                
                
                    102:3
                    كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ
                
                
                
                
                
                    102:3
                    Hayır (geçici dünya zevklerine bağlanmak doğru değil, sakının bundan) ileride bileceksiniz!  - Suat Yildirim (Turkish)
                
                
                
                
                
                    102:4
                    ثُمَّ كَلَّا سَوْفَ تَعْلَمُونَ
                
                
                
                
                
                    102:4
                    Evet, evet! İleride bileceksiniz!  - Suat Yildirim (Turkish)
                
                
                
                
                
                    102:5
                    كَلَّا لَوْ تَعْلَمُونَ عِلْمَ ٱلْيَقِينِ
                
                
                
                
                
                    102:5
                    Sakının bundan! Eğer kesin bir tarzda (ilmelyakin) bilseydiniz böyle yapmazdınız.  - Suat Yildirim (Turkish)
                
                
                
                
                
                    102:6
                    لَتَرَوُنَّ ٱلْجَحِيمَ
                
                
                
                
                
                    102:6
                    Siz cehennemi göreceksiniz.  - Suat Yildirim (Turkish)
                
                
                
                
                
                    102:7
                    ثُمَّ لَتَرَوُنَّهَا عَيْنَ ٱلْيَقِينِ
                
                
                
                
                
                    102:7
                    Evet, evet onu mutlaka gözlerinizle göreceksiniz!  - Suat Yildirim (Turkish)
                
                
                
                
                
                    102:8
                    ثُمَّ لَتُسْـَٔلُنَّ يَوْمَئِذٍ عَنِ ٱلنَّعِيمِ
                
                
                
                
                
                    102:8
                    Sonra o gün nimetlerden hesaba çekileceksiniz!  - Suat Yildirim (Turkish)